Last updated on 29/01/2020
Dr. Kemal Cem Duru
Son Dakika Hastası
Tam da işim bitti derken,
Kapıda beliren o hasta…
Her gün, ama her gün mü olur?
Hem öğle molası öncesi,
Hem her akşamüstü,
Ama hasta işte,
Ama benim hastam,
Ama benim yurttaşım,
Benim gibi emekçi!
Belki, işini bırakıp gelemedi,
Belki, patronu ve ya ustabaşısı izin vermedi,
Belki, son dakikacı keyfinden,
Belki, hep riskle yaşamayı öğrendiğinden,
İşinden atılma, geçinememe, çürük evde oturma
Deprem, trafik kazası…
Ama benim yurttaşım,
Emekçi benim gibi ve hasta,
Yani artık benim hastam!
Öyle bir yabancılaştık ki…
Yorgunluktan, bıkkınlıktan mı, hasta çok diye mi?
‘’Bu paraya bu iş yapılır mı? ‘’düşüncesinden mi?
Tatminsizlikten mi?
Umduğumuzu bulamadığımızdan mı?
Emeklerimiz karşılığını bulamıyor diye düşündüğümüzden mi?
Halkın sağlıkçıya öfkesinden, bir içten ‘’sağ olasın’’ demekten vazgeçişinden mi?
Öfkesi bize mi, yaşadığı düzene mi tartışılır…
Yoksulluğuna öfkeleneceğine bize öfkeleniyor!
Elbette, iyi sağlık hizmeti alamayacağına inanan, bundan şüphesi olan insan, öfkelenmelidir!
Ama sanki biz, o öfkelensin diye önüne konulmuşuz gibiyiz
Neyse, artık benim hastam o amca
İçimden ‘’çabuk söyle derdini’’ diyesim geliyor kaçmak için,
Yazıklar olsun bana!
Belki, en çok yardıma ihtiyacı olan hasta bu
Yoksa ben de mi ülkenin sağlık politikasına uydum?
‘’Ölmeyeceği kadar’’ bakıyorum hastalarıma
Ürktüm kendimden!
‘’Buraya kadar yürüyerek gelmiş, ölmez bugün’’ diyorum içimden
Bravo bana ve Bravo beni bu hale getiren düzene!
Ve diyor ki hastam; ‘’Halsizim ben, ben benden vazgeçtim sanki doktor’’
Eyvaaah!..
Şu tahlilleri , hemen isteyip sıvışmalıyım fikri, ‘’sabah gel, yaptır testlerini’’ deyip, kaçmak beynimi uyuşturmuş halde,
Yapsam mı muayenesini şimdi?
Sabah yaparım ne olacak?
Yabancılaştım mı ben halkıma, yaşadığım topluma?
Ne diyorum ben böyle…
Oysa, eski çalıştığım hastane, bana her baktığım hasta için, her istediğim tetkik için, ayrıca para öderdi
Orda, hiç böyle düşünmezdim ben
Ne oldu bana böyle?
Emeğime yaşadığım topluma, Hipokrat yeminime her şeye yabancılaştım mı?
Geçenlerde okudum, ‘’üç kuruşa çalışan doktorlar’’ varmış Küba’da
‘’İşçilerle, hemen hemen aynı paraya çalışan doktorlar’’
Yurtdışına çıktıklarında, binlerce dolarlara iş tekliflerini reddedip, ülkelerine dönüyorlarmış, halklarına hizmete devam etmeye..
Kafamdan, hemen hesap ediyorum, ben o paraya ne evimin taksitini, ne çocukların okul taksitini öderim
Bir de, lükslerim var kendimce, arabam falan..
Hem boşuna mı doktor oldum ben!
‘’Rahat ve lüks yaşarsın’’ demişlerdi bana
Hem o paralara, doktor mu çalışır ?
Çöpçülerle, öğretmenlerle aynı paraya !
Belki de olur!!
Kafam çok karıştı,
Neden aşılama oranları, bebek ve anne ölüm hızları, doktorların o kadar az maaş aldığı ülkede, bizden iyi?
İyi hatırlıyorum tıp eğitimimden, bunlar toplumun sağlık gelişmişlik göstergeleridir
Bir de, aşı karşıtları falan var bizim buralarda, aldı yürüdü cehalet, ses çıkaramaz olduk
Sağlık gelişmişliğimiz daha da beter olacak bu gericilikle
Amca sen, nereden çıktın akşam akşam karşıma!
Ben şimdi çocuğumu, her yıl ne kadar arttıracaklar taksitlerini diye korktuğum özel okulundan, almaya gidecektim
Bir de ‘’ üç aydır halsizim’’ diyorsun, rengin de çok soluk,
Acil de bakmamış sana,
Sana adamakıllı bakmam, en az yarım saat
Acaba kansız mısın, karaciğerin mi, dalağın mı büyük , yoksa kalbin mi?
Ne yapacağım ben seni şimdi bu saate?
Pek de sevimlisin, sıcak bizden, aynı dedem gibisin,
Nasıl yabancılaştık biz birbirimize böyle?
Sen bana saldırır, beni şikayet edersin diye ben tedirgin,
Sen, bana ‘’korkak’’ sana iyi bakmam diye…
Acaba, o ‘’az para alıyorlar halkları gibi, ülkesindeki tüm emekçiler gibi ‘’dediğim doktorların oralarda da var mı böyle korkular?
Sıkıysa, gelin bizim burada yapın hekimlik!
Halk daha kapıdan girerken öfkeli…
Sizin de, var mı oralarda bizim gibi maaşınızı vaktinde alırsınız alamazsınız, çocukların özel okul parası zammı, özel sağlık sigortasıdır, ev taksitidir gibi korkularınız?
Emekli olunca bile, aynı tempoda çalışıyoruz biz burada, siz de emekli olunca çalışılır mı?
Bizim buralarda, doktor neredeyse ölene kadar çalışır!
Ama geçinebilmek için, ama çocukların okul taksitleri için.
Siz, halkınıza hizmet etmek için çalışıyorsunuz,
Ama biz, geçinmek için, gelecek korkusuyla, birikim için
‘’Şu çocukları okutup birer ev de alabilirsem tamamdır’’ diyebilmek için,
Sizin, korkunuz yok sanırım oralarda, gelecekle de ilgili.
Çocuklar nasıl olsa iyi eğitim alacaklar, hem de ücretsiz!
Sağlık ücretsiz, barınma derdi yok
Geleceğe birikim derdi yok
Ben işime, halkıma, şu babama benzeyen amcaya, bu kadar yabancılaşmışken, ‘’böyle yaşamaya da çalışmaya da lanet olsun’’ diyesim geliyor
Neyse, ben amcanın tetkiklerini isteyip kaçayım hemen
Akşama, iki kadeh içer, unuturum bunları
Rakı da çok pahalı ama, bugün çok tetkik istedim, oradan kazandığımla öderim
Bu zehir de olmasa, elbet gitmiyor içimdeki huzursuzluk
Her sabah da, huzursuz uyanıyorum!
Kafam çok karışık, o tüm emekçilerle aynı parayı alan, çok parayı reddedip, lüksü reddedib ,ülkesine hizmete geri dönen doktorlar yüzünden.
Beni çağırsalar yurtdışından, şu siyasal islam korkusundan daha az paraya bile dönmem ülkeme.
Ama sizinki kadar az paraya onu bilemiyorum.
‘’Zenginler, fakirlerden yaklaşık 10 yıl fazla yaşıyorlarmış!’’ Londra merkezli bir araştırma sonucu yeni okudum.
Acaba ben, parası çok olana, daha iyi mi sağlık hizmeti veriyorum?
Hastane yöneticileri, ‘’VIP hastalarla daha çok ve daha iyi ilgilen’’ diyorlar ama,
Sadece devletten güvenceli hastalarıma daha seri baksam da, o kadar da bozulmadık!
‘’Parası çok olan, daha fazla yaşıyor’’ çok üzücü bir söz bir hekim için.
Ben iyi baksam da, bana gelebilenlere bakıyorum.
Ya gelemeyenler,
Ya evleri bile ısınmayanlar…
Ya doğru dürüst beslenemeyenler ki, bu ücretlerle ‘’çoğu emekçi de çocukları da sağlıklı beslenemez halde’’ ülkemde.
İnsanların uzun yaşama hakkını parayla satın alabilmeleri beni kahrediyor Hipokrat!
Olmaz böyle şey,
Yaşam hakkı satılık olamaz!
Yırtasım geliyor diplomamı, tüm bildiklerimi unutasım geliyor!
Sağlık hakkı adalet çünkü…
Ama kime öfkeleneceğimi de bilemiyorum ben,
Yoksul halka mı, cahil bırakıldıklarına mı?
Onları yoksullaştırıp, daha da cahilleştiren zenginlere mi?
Kafam çok karışık Hipokrat!
Buralarda adalet yok sağlıkta…
Topluma yabancılaşmış hekimler var, biri de ‘’ben’’,
Ama ısrarla, tüm becerilerimi ortaya koyuyorum, hızlı baktığım yoksul hastalarıma da, çoğu zaman ,gücüm yettiğince iyi etmeye çabalıyorum onları.
Ama o halkıyla aynı paraya çalışan doktorlar
‘’Halkı için zevkle, bizim gibi burnundan soluyup değil!’’
Muhtemelen onlar, başka değer yargılarına, başka bir dünyanın ahlakına sahipler
Lüks araba, lüks ev ilgisini nasıl oluyor da çekmiyor onların anlayamıyorum!
Öyle bir dünya olabilir mi insanların bunları önemsemediği?
Bilimi, insanlık ve kendi toplumu için, insanlık için aşkla üreten insanlar olan bir dünya, olabilir mi?
Biz, senin sözünü yemin yaptığımızın aksine, meslektaşlarımıza bile ve halkımıza da, bilgimizi parayla satarak, bu düzende bu hale geldik.
Günü kurtarma korkusuyla,
Gelecek korkusuyla,
Lükslerle konforla kandırılıp,
Bu hala geldik..
Biz, ne zaman ki ‘’o hasta amca o lüks arabaya ne gün binecek, hep beraber biz de, ancak o gün bineriz demeyi’’ daha anlayamıyoruz bileDaha değerli şeyleri öğrenemedik…
Bu düzende denize taş atmayı unuttu çocuklarımız sınav streslerinden,
Biz de, bize öğretilen lükslerin, hayallerin peşinde koşuyoruz, nefes almadan,
İkibin üçyüz zenginin, dört milyar altıyüz emekçinin geliri kadar kazandığını yeni okudum
Çözümün, insanların birbirini sömürmediği bir dünya da olacağını biliyorum aslında ,
Ama o başka dünyanın değer yargılarını, ‘’toplumuna yabancılaşmış, kendinin ve sadece ailesinin bugününü ve geleceğini kurtarmaktan başka bir şey düşünemez hale gelmiş halimizle’’ öğrenebilir miyiz
Umutsuzluğum kendi halimden.
Kafam da çok karışık bu yüzden Hipokrat!
İlk yorum yapan siz olun